Kuşadası
Ege’nin masmavi sularına kucak açan, tarihle doğanın iç içe geçtiği, her köşesinde başka bir hikaye barındıran bir tatil cennetidir burası. Aydın’ın en gözde ilçelerinden biri olan bu güzel belde, adını tarih boyunca kuşların mesken tuttuğu Güvercinada’dan alıyor. Antik çağlardan beri farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan
Kuşadası, hem denizin hem de tarihin tadını çıkarmak isteyenler için eşsiz bir güzergahtır, şehir merkezinden birkaç adım attığınızda kendinizi bir anda çam ormanlarının kokusuyla sarmalanmış plajlarda ya da taş döşeli sokaklarda bulabilirsiniz Kuşadası, Ege Bölgesi’nde, Aydın ilinin batı kıyısında, denizin kucakladığı bir noktada yer almaktadır, komşuları arasında kuzeyde İzmir’in Selçuk ilçesi, güneyde ise Didim gibi başka turistik güzellikler var. Muğla’nın ilçesi sanılsa da, Kuşadası aslında Aydın’a bağlı, dolayısıyla Muğla merkezden yaklaşık 160 kilometre, Bodrum’dan ise 120 kilometre kadar uzakta yer almaktadır. Bodrum’un hareketli gece hayatına kıyasla daha sakin ama bir o kadar da keyifli bir atmosfer sunuyor. Ulaşım ise hayli kolaydır, eğer havayolunu tercih ederseniz, en yakın havalimanı İzmir Adnan Menderes Havalimanı, yaklaşık 80 kilometre mesafededir. Buradan araç kiralayarak ya da shuttle servisleriyle bir saatte Kuşadası’na varabilirsiniz. Karayoluyla gelmek isteyenler için İstanbul’dan yaklaşık 550 kilometrelik bir yolculuk, otobüsle 8-9 saat sürüyor. İzmir’den ise sadece bir saatlik bir araba yolculuğuyla kendinizi Kuşadası’nın sahilinde bulabilirsiniz.
Kuşadası’nda Ne Yapılır
Kuşadası, Aydın’ın nüfus ve turizm açısından en büyük ilçelerinden biri, ancak tam olarak kaçıncı sırada olduğunu söylemek için diğer ilçelerle kıyas yapmak gerekir. Didim ve Söke gibi ilçelerle boy ölçüşse de, turizmdeki popülerliğiyle genelde bir adım önde. İlçenin kalbi, turizmle atıyor desek abartmış olmayız. Özellikle yaz aylarında burası adeta bir dünya sahnesi; İngilizler, Almanlar, Ruslar ve son yıllarda artan sayıda İskandinav turist, Kuşadası’nın plajlarında, restoranlarında ve tarihi noktalarında renkli bir mozaik oluşturuyor. Türkiye’nin en büyük kruvaziyer limanlarından birine sahip olması da burayı cazip kılıyor; dev gemilerle gelen turistler, günübirlik bile olsa
Kuşadası’nın büyüsüne kapılıyor. Turizm noktaları dendiğinde, Kuşadası tam bir hazine sandığı. Güvercinada Kalesi, hem tarihi dokusu hem de muhteşem deniz manzarasıyla mutlaka görülmelidir. Kalenin gece ışıklandırması, sosyal medyada fotoğraf paylaşmayı sevenler için adeta bir mıknatıstır. Efes Antik Kenti’ne sadece 19 kilometre uzaklıkta olması, Kuşadası’nı tarih meraklıları için de vazgeçilmez kılmaktadır. Amazon kadın savaşçılarının izlerini taşıyan bu antik kent, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Dilek Yarımadası Milli Parkı ise doğayla baş başa kalmak isteyenler için oldukça idealdir, yemyeşil ormanlar, masmavi koylar ve bol oksijenli bir atmosfer sunuyor ve plaj severler için Kadınlar Plajı ve Sevgi Plajı gibi Mavi Bayrak ödüllü seçenekler vardır, bilhassa Kadınlar Plajı, berrak suyu ve sakin deniziyle aileler için harika bir tercih olmaktadır.
Kuşadası’nda Nerede Kalınır Nerede Konaklanır
Konaklama seçenekleri ise Kuşadası’nın en güçlü yanlarından biri olmakla beraber her bütçeye uygun oteller, butik pansiyonlar ve tabii ki
kiralık villa turizmi burada oldukça gelişmiştir. Özellikle son yıllarda, özel havuzlu villalar tatilcilerin gözdesi. Kendi evinizin konforunda, denize nazır bir tatil hayal ediyorsanız, Kuşadası’nda villa kiralamak tam size göre. Daha fazla bilgi için Villa Ekstra’nın diğer blog sayfalarına göz atabilirsiniz, buradaki öneriler, tatilinizi planlarken rehberiniz olacaktır. Oteller genellikle denize yakın konumda ve çoğu modern olanaklara sahip olup beş yıldızlı lüks tesislerden daha mütevazı apart otellere kadar geniş bir yelpaze mevcuttur ama villa turizmi, özellikle mahremiyet arayan aileler ve arkadaş grupları için daha popüler haldedir. Halkın geçim kaynağı ağırlıklı olarak turizm, oteller, restoranlar, tur acenteleri ve hediyelik eşya dükkânları buranın ekonomisini canlı tutuyor. Sanayi ise çok baskın değildir, küçük çaplı zeytinyağı üretimi ve balıkçılık gibi yerel faaliyetler var, ama Kuşadası’nın asıl yıldızı turizm olup yeme içme kültürü de bir o kadar zengindir. Ege mutfağının incileri burada sizi bekliyor, zeytinyağlı yaprak sarma, taze otlarla hazırlanmış mezeler ve deniz mahsulleri, özellikle balık restoranlarında tadına doyulmaz lezzetler sunmakla birlikte sahildeki balıkçılarda bir akşam yemeği, gün batımıyla birleştiğinde unutulmaz bir deneyim sunuyor. Yerel pazarlardan alacağınız taze incir ve incir reçeli ise hem kendinize hem sevdiklerinize götürebileceğiniz enfes bir hediye olabilir. Hava durumu ise Kuşadası’nı dört mevsim çekici kılıyor, ama asıl turizm sezonu mayıs başında başlayıp ekim sonuna kadar uzanıyor ve yazın sıcaklıklar 30-35 derece arasında seyrederken, kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. Deniz suyu sıcaklığı yazın o kadar ideal ki, sabah erken saatlerde bile serin bir yüzme keyfi yapabilirsiniz. Peki, Kuşadası gitmeye değer mi? Kesinlikle! Hem tarih hem doğa hem de deniz tatili arayanlar için her şeyi bir arada sunan bu bölge sosyal medyada da oldukça popüler olup bilhassa Güvercinada, Efes ve Kadınlar Plajı’nda çekilen fotoğraflar Instagram’da sıkça paylaşılmakta İnsanlar genellikle kale çevresinde, sahildeki renkli teknelerin önünde ya da antik kentin taş yollarında poz vermeyi seviyorlar.