5 Yunan Adası Önerisi
Ege’nin hemen ötesinde bambaşka bir tatil ruhu, tabi ki Yunan Adaları’ndan bahsediyoruz. Türkiye’nin batı kıyılarından denize doğru baktığınızda göz kırpan, hemen orada olduğunu hissettiren ama bir o kadar da farklı dünyalara ait gibi görünen adalar vardır. Bu adalar Yunanistan’a aittir, kimi küçüktür, kimi oldukça canlı, bazıları ise sanki zamanın akışını yavaşlatmak için var olmuş gibidir. Eğer birkaç günlüğüne başka bir kültüre, ama çok da uzaklaşmadan geçmek isterseniz, bu 5
Yunan adası kesinlikle radarınıza girmeli.
1. Sakız Adası (Chios): Damla Sakızının Memleketi
Çeşme’ye en yakın Yunan adası olan Sakız, aslında biraz da tanıdık bir yüz, çünkü sadece coğrafi olarak değil, kültürel anlamda da bizden izler taşıyor. Çeşme Limanı´ndan kalkan feribotlarla sadece yarım saat içinde adaya geçmek mümkündür, vize meselesine gelirsek, Türk vatandaşları için Schengen vizesi gerekiyor. Ancak yaz aylarında belirli tarihlerde uygulanan kapı vizesiyle günübirlik veya kısa süreli giriş yapılabiliyor. Adanın en dikkat çekici yönü, damla sakızının burada hala geleneksel yöntemlerle üretiliyor olması. Ayrıca deniz ürünleri konusunda da oldukça iddialı, Sakız Adası, gastronomi meraklılarının kaçırmaması gereken güzel bir durak.
2. Midilli (Lesvos): Tarihi, Doğası ve Uygun Fiyatlarıyla
Ayvalık’tan sadece 1 saatlik feribot yolculuğuyla ulaşılabilen Midilli, Yunanistan’ın en büyük adalarından biridir, bilhassa doğa yürüyüşleri, termal suları ve saklı koyları ile tanınıyor. Burada Euro kullanılıyor ama bazı dükkanlar Türk Lirası’nı da kabul edebiliyor; yine de kur farkına dikkat etmekte fayda var. Fiyatlar Türkiye’nin kıyı bölgeleriyle kıyaslandığında benzer hatta bazı ürünlerde daha uygun, ayrıca bazı esnaf az da olsa Türkçe konuşabiliyor, bu da iletişimi kolaylaştırıyor. Unutmadan, şayet KKTC’ye pasaportla giriş yaptıysanız, Yunanistan’a girişte sorun yaşayabileceğinizi hatırlatalım, hatta kesinlikle giremezsiniz, bu nedenle KKTC’ye girerken pasaportunuz ile değil de TC kimlik kartınızla giriş yapmanızı öneririz.
3. Samos (Sisam): Sessizliği Sevenlere
Kuşadası’nın hemen karşısında yer alan Samos, doğal güzellikleri ve daha sakin havasıyla ön plana çıkıyor. Kalabalıktan kaçmak isteyenler için birebir, adaya ulaşım feribotlarla sağlanıyor ve yaz sezonunda neredeyse her gün sefer var. Burada zaman yavaş akar, kimse bir yere yetişmeye çalışmaz, dolayısıyla kısa tatillerde bile zihninizi sıfırlamak mümkün olur. Samos’un plajları kadar şarapları da meşhurdur, adayı gezerken küçük bir bağda şarap tadımı yapmak oldukça keyifli olacaktır sizler için. Konaklama konusunda ise hem pansiyon hem de butik otel seçenekleri mevcut olup aşırı lüks beklemeyin, ama samimiyetten yana eksik kalmaz.
4. Rodos: Tarihle İç İçe Tatil
Muğla’dan, özellikle Marmaris’ten Rodos’a geçmek oldukça kolay. Uçak alternatifi de var ama feribotla gitmek hem daha pratik hem de manzara açısından oldukça keyifli. Fethiye’den de feribotla geçebiliyorsunuz artık, Rodos, Orta Çağ havasını hala üzerinde taşıyan bir ada, Eski Şövalyeler Sokağı, Arkeoloji Müzesi ve
Rodos Kalesi gibi duraklar tarih severler için adeta birer açık hava dersi. Rodos aynı zamanda alışveriş ve gece hayatı açısından da oldukça zengin. Eğer hem kültür hem eğlence bir arada olsun diyorsanız, bu ada tam size göre, ayrıca ada, büyük olduğu için 2-3 gün yetmeyebilir; planlamanızı geniş tutmanızda fayda var.
5. Kos (İstanköy): Sağlık, Deniz ve Eğlence
Bodrum’a en yakın Yunan adası olan Kos, hem sağlık turizmi hem de su sporları ile dikkat çekmektedir. Hipokrat’ın doğduğu yer olarak anılan bu ada, adeta antik bir şifa merkezidir. Gündüzleri bisikletle adayı gezebilir, akşamları sahil boyunca sıralanmış kafelerde hafif bir müzik eşliğinde dinlenebilirsiniz. Kos, genç turistler arasında da oldukça popülerdir, eğlence mekanları, yaz boyunca oldukça hareketli. Ancak Bodrum’un karşısında olması fiyatları biraz yukarıya çekmiş durumda, yine de erken rezervasyonla uygun seçenekler yakalamak mümkün.
Bu adalara geçmeden önce pasaportunuzun güncel ve Schengen vizenizin geçerli olduğundan emin olun. Ya da Yunan hükümetinin izin verdiği tarihler aralığında kapı vizelerinizi almayı unutmayın. KKTC’ye pasaportla girenler içinse küçük ama önemli bir uyarı, pasaportunuzda Kuzey Kıbrıs damgası varsa, Yunanistan ve dolayısıyla Yunan adalarına girişiniz reddedilebilir ki kesinlikle reddedilir. Bu nedenle KKTC’ye sadece kimlik kartı ile giriş yapmanız her zaman daha güvenli bir seçenek. Eğer bir Yunan adasına geçmeden önce Türkiye tarafında konaklayarak tatil planınızı uzatmak isterseniz, size geniş alanlar, konforlu yaşam alanları sunan
kiralık yazlık villalar harika bir alternatif olabilir. Hem özgürlük hem de konforun birleştiği bu tatil modeli, Ege’nin karşı kıyılarına geçmeden önce ya da dönüşte birkaç gün daha nefes almak isteyenler için biçilmiş kaftan.